İçeriğe geç

Göbekli tepede ne bulundu ?

Göbekli Tepede Ne Bulundu? Edebiyatın Işığında Bir Keşif

Bir edebiyatçının kaleminden baktığınızda, dünya yalnızca taşlardan, tozdan ve tarihten ibaret değildir; aynı zamanda kelimelerin yankılandığı bir sahnedir. Göbekli Tepe, arkeologlar için kazılmış bir alan olabilir, ama bir yazar için orası, insanlığın ilk hikâyesinin yazıldığı sayfadır. Orada bulunan her taş, her sembol, her çizik; bir metnin, bir karakterin, bir duygunun sessiz cümlesidir. Çünkü edebiyat, insanın anlam arayışının en kadim biçimidir — ve Göbekli Tepe, bu arayışın ilk dipnotudur.

Taşların Konuştuğu Bir Metin: Göbekli Tepe’nin Edebi Sembolizmi

Göbekli Tepe’de bulunan dikilitaşlar yalnızca mimari eserler değil; birer anlatıdır. Üzerlerindeki hayvan kabartmaları, doğanın diliyle yazılmış şiirler gibidir. Tilkiler, akrepler, turnalar — her biri insanın bilinçaltındaki arketipleri temsil eder. Bu taşlar, bir halkın ruhunu anlatan epik bir destanın satırları gibidir.

Edebiyat açısından bakıldığında, Göbekli Tepe bir “ilk roman”dır. Henüz yazı yokken bile, insan, taşla hikâye yazmayı seçmiştir. Bu da bize gösterir ki, insan anlatmadan yaşayamaz. Göbekli Tepe’de bulunan semboller, yazının icadından binlerce yıl önce kurulmuş bir anlam sistemidir; tıpkı Homeros’un dizelerinde yankılanan evrensel temalar gibi.

Göbekli Tepe: Kolektif Bir Mitin Başlangıcı

Her edebi eser, bir mitin devamıdır. Göbekli Tepe de insanlığın ilk kolektif mit yaratma girişimi olarak okunabilir. Burası, insanın kendini doğadan ayırıp evrenle diyalog kurduğu ilk sahnedir. O dikilitaşlar birer karakterdir; kimisi koruyucu, kimisi uyarıcı, kimisi de sessiz bir bilge.

Edebiyat teorisyeni Joseph Campbell’ın “kahramanın yolculuğu” kavramını hatırlayalım: Her kahraman bir çağrıyla yola çıkar, bilinmeyene adım atar ve dönüşerek geri döner. Göbekli Tepe, insanlığın bu yolculuğunun başlangıcıdır. İnsan burada doğayla ilk kez eşit bir ilişki kurmaya çalışmıştır — tıpkı edebiyatta karakterlerin kaderleriyle hesaplaştığı gibi.

Buluntuların Edebiyatla Kesişimi

Göbekli Tepe’de bulunan T biçimli sütunlar, insan biçimini temsil eder. Kafasız bedenler olarak tasvir edilmiş bu sütunlar, insanın kimliğini ve benliğini sorguladığı bir metafor gibidir. Bu yönüyle Virginia Woolf’un “Kendine Ait Bir Oda”sındaki kimlik arayışıyla benzer bir yankı taşır. Kimlik, mekânla kurulan ilişki içinde anlam kazanır. Göbekli Tepe de bu anlamda insanın “kendi odasını”, yani kendi düşünsel evrenini kurduğu ilk yapıdır.

Bu sütunlarda yer alan figürler, Dede Korkut hikâyelerinin kahramanları kadar canlıdır. Her biri bir anlatı parçasıdır; korkunun, umudun, ölümün ve yeniden doğuşun sembolleridir. Göbekli Tepe, insanın kendi varoluşuna yazdığı ilk şiirdir.

Göbekli Tepe’de Edebiyatın Zamanı: Geçmiş mi, Şimdi mi?

Edebiyatta zaman çizgisel değildir; bir kelime, binlerce yıl öteye yankılanabilir. Göbekli Tepe de böyledir. Orada bulunan taşlar, aslında bugünün insanına yazılmış bir mektuptur. O mektupta şu soru yankılanır: “Sen hâlâ anlatıyor musun, yoksa sadece tüketiyor musun?”

Modern çağın hızında unuttuğumuz bu soru, edebiyatın özünü hatırlatır: anlatmak, anlamaktır. Göbekli Tepe’nin taşları, bize yeniden anlatmayı öğretir. Tıpkı Orhan Pamuk’un romanlarında İstanbul’un sokaklarının konuşturulması gibi, burada da taşlar konuşur. Sessizlik, en eski dildir. Ve biz hâlâ o dilin yankılarını duyarız.

Sonuç: Göbekli Tepe, İnsanlığın İlk Romanı

Göbekli Tepede ne bulundu?” sorusuna verilebilecek arkeolojik cevaplar sayısızdır: tapınak kalıntıları, hayvan kabartmaları, ritüel alanları… Ama edebiyatın cevabı daha derindir. Orada anlam bulundu, dil bulundu, hikâye bulundu. İnsan kendi varlığını ilk kez dile döktü.

Belki de Göbekli Tepe, bir uygarlığın değil, bir anlatının başlangıcıdır. Çünkü insan taşla yazmaya başladığında, zamanın üstüne çıkmayı başardı. Edebiyat tam da budur: geçiciliği kalıcı kılmak, sessizliği kelimelere dönüştürmek.

Okur olarak siz de bu kadim hikâyeye dâhilsiniz. Yorumlarda kendi edebi çağrışımlarınızı paylaşın: Göbekli Tepe sizin için ne anlatıyor? Bir başlangıç mı, yoksa hiç bitmeyen bir cümlenin devamı mı?

8 Yorum

  1. Feride Feride

    “Göbeklitepe’nin B ile D yapıları arasındaki mekanda bir oda duvarının içerisinde yeni bir eser bulduk. Adak olarak bir duvarın içerisine yerleştirilmiş çok özel bir insan heykeli bulundu. Göbeklitepe’deki kazı çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. MÖ 9600–9500 civarına tarihlenen Göbeklitepe, dünyanın şu ana kadar bilinen en eski tarihî yapısıdır . Bazı popüler kaynaklarda “tarihin sıfır noktası” nitelendirmesiyle de anılmaktadır.

    • admin admin

      Feride! Değerli yorumlarınız sayesinde yazının dili sadeleşti, anlaşılabilirliği yükseldi ve okuyucuya daha kolay ulaştı.

  2. Yiğitcan Yiğitcan

    Göbeklitepe’de keşfedilen yaban domuzu heykeli , H şeklinde bir sembol, hilal, iki yılan ve üç insan yüzü veya maskesiyle süslenmiş bir seki üzerinde bulundu. Şanlıurfa il merkezinin yaklaşık 18-kilometre kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarında yer alan Göbeklitepe, insanlık tarihinin en önemli miraslarından biri. Karahantepe ve Göbeklitepe’de Muhteşem Keşifler: En Büyük İnsan … TGA basin-odasi basin-bultenleri karah… TGA basin-odasi basin-bultenleri karah…

    • admin admin

      Yiğitcan!

      Katkınız yazının değerini artırdı.

  3. Suna Suna

    Günümüze kadar yapılan kazılar sonucunda Göbeklitepe’nin Neolitik Çağ yerleşimi olduğu anlaşıldı. Neolitik Çağ’dan kalma, tapınma amaçlı törensel alanlara ait mimari kalıntılar, dikili taşlar ve üzerinde kabartmalı yabani hayvan ve bitki figürlerinin bulunduğu taşlar gün yüzüne çıkarıldı. “Göbeklitepe’nin B ile D yapıları arasındaki mekanda bir oda duvarının içerisinde yeni bir eser bulduk. Adak olarak bir duvarın içerisine yerleştirilmiş çok özel bir insan heykeli bulundu.

    • admin admin

      Suna! Katkılarınız, çalışmamı daha sağlam temeller üzerine inşa etmemi sağladı ve güven verdi.

  4. Işıktaş Işıktaş

    Çünkü Göbeklitepe kazılmıyor. Aksine üzeri örtülüyor. Ağaçlandırma yapılarak sit alanının kazılması elzem yerlerin üstü örtülüyor. Bir karar alınmış ; ” GÖBEKLİTEPE’Yİ KAZMAYI GELECEK NESİLLERE BIRAKTIK” diye . 23 Haz 2024 Neden kazılar devam etmiyor? En az 7-8 tane gün ışığı toprak altında … Facebook videos neden-kazılar-dev… Facebook videos neden-kazılar-dev… Çünkü Göbeklitepe kazılmıyor. Aksine üzeri örtülüyor. Ağaçlandırma yapılarak sit alanının kazılması elzem yerlerin üstü örtülüyor.

    • admin admin

      Işıktaş!

      Katkınızla metin daha net oldu.

Suna için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
betexper güncel girişsplash