İçeriğe geç

Kentin ne demek ?

Kentin Ne Demek? Bir Anı, Bir Duygu

Kayseri’nin o tanıdık sokakları, taşları, kaldırımları… Her köşe, her bina bir anı taşıyor. Her biri, içinde bir parça geçmişi, bir parça beni barındırıyor. Kentin ne demek? Belki de, sadece bir yer değil, insanın geçmişiyle bağ kurduğu, hatalarını, sevinçlerini, kayıplarını içine çeken bir anlamdır. İşte bu yüzden bu şehre her adım attığımda, her sokağa göz attığımda bir duygusal karmaşa hissediyorum. Bazı şeyler içimde bu kadar derin, bu kadar yüklü. Bu yazı, Kayseri’nin sokaklarında, yaşamımın birkaç küçük anında geçmişle, gelecekle ve hayal kırıklıklarımla yüzleştiğim bir yolculuğun hikâyesi olacak.

Yıkık Bir Sokakta Başlayan Hikâye

Bir gün, evin dışında, Kayseri’nin kenar mahallelerinden birinde yürüyordum. Güneş, kararmadan önce bir süreliğine şehri aydınlatıyor, sıcak bir yaz akşamı tüm şehri sarhoş etmiş gibiydi. O sırada fark ettim: her adımda biraz daha yükseğe çıkıyorum. Sanki bir yük beni taşıyor, bir duvarın ardındaki ağır bir sessizlikle birleşiyordu bu yürüyüş. Kentin ne demek olduğunu soruyordum kendime. Ve orada, taşla örülmüş eski duvarlar arasında cevabı bulmaya başladım.

Eskiden çocukken, bu sokakta oynadığımda her şey farklıydı. Anılar taze, her köşe yeni keşifler vaat ederdi. Ama şimdi, o eski evler, terkedilmiş binalar, tavanları dökülmüş kafeler, her şeyin yıkıldığını ve yalnızca bir hatıra olarak kaldığını hissediyordum. O eski dostlar, yıllar önce beraber büyüdüğümüz mahalle arkadaşlarım, kimisi gitti, kimisi kendi hayatını kurdu. Şehri terk eden, her geçen gün değişen bir Kayseri… İçimde bir boşluk, bir hayal kırıklığı vardı. Kentin artık bana hiçbir şey vaat etmediğini düşündüm.

Ama sonra bir şey oldu. O duvarda, kırık bir pencerenin camında, kaybolmuş bir yansıma gördüm. O eski ben, çocukken sokakta top peşinde koşan, neşeli, umut dolu ben. Bir an için, tüm o kayıplar bir yana, bu şehrin bana ait olduğunu fark ettim. Kentin, geçmişinle ne kadar iç içe olduğunu düşündüm. Geçmişin, yıkık duvarlarda, terkedilmiş binalarda yaşadığını… Sonra fark ettim ki, kentin ne demek olduğuna dair cevabı bulmuştum. Kent, geçmişin yankısıdır. Ama sadece o değil, geleceğin de bir yansımasıdır.

Bir Yoldaş, Bir Anı: Kayseri’nin Sıcak Akşamlarında

Geceye doğru yürürken, bir yanda sıcaktan bunalmış, eski taşlarla döşenmiş yollar vardı. Diğer tarafta ise kafelerin ışıkları yanmaya başlamıştı. Hızlıca bir kahve alıp oturmak istedim. Bir köşe başında, eski dostlarımdan biriyle karşılaştım. O, yıllar sonra geldiği Kayseri’de, kentle ilgili aynı hisleri taşıyor gibiydi.

Ben: “Burası eskisi gibi değil, değil mi?”

O: “Evet, çok şey değişti. Ama bazen bir köşeyi dönerken, eski Kayseri’yi bir an daha hatırlıyorsun. Ya da sesini duyduğun eski bir sokak şarkısı.”

Ben: “Bazen korkuyorum, ne kadar değişirse değişsin, hiç bir şey bana ait değil gibi hissediyorum.”

Sadece bir anlığına, kucaklaştık. Bir şeyler söylenmeden anlaşılabileceğini, şehirde kaybolmuş olan ama bir şekilde her şeyin hâlâ kalanı olabileceğini düşündüm. Kafede otururken, Kayseri’nin her sokak köşesinin bir hikaye taşıdığına inandım. Bütün bu değişim içinde, kimse geçmişini tam anlamıyla silemiyor. Kentin ne demek olduğunu bir kez daha anladım: Kent, sadece taşlardan değil, insanlardan, yaşananlardan ve hissedilen duygulardan ibarettir.

Geleceğin Umudu ve Kayseri’nin Gücü

Bir sabah, uykusuz gözlerle uyandım. Bu şehre dair tüm o sorular yine kafamda dönmeye başlamıştı. Kayseri’de yaşamak, sadece bir yaşam alanı değil, aslında geçmişin etkileriyle şekillenen, her anıyla yeniden doğan bir yerdi. Kentin ne demek olduğuna dair hissettiklerim değişmişti. Bazen bir yer, sadece bir adres, bir sokak ismi olur. Ama bazen de, o sokakların her biri, yüreğinde bir iz bırakır. Ve zamanla, o izler kaybolmaz. Çünkü zamanla o izler, geleceği şekillendirir.

İçimden geçen bir düşünceyle yüzleştim: Kent, belki de hem geçmişin hem de geleceğin bir araya geldiği yerdir. Geçmişin acıları, kayıpları, umutları ve geleceğin belirsizliği, aslında birer parça olarak bu şehri şekillendiriyor. Kentin ne demek olduğunu, sadece bu sokaklarda değil, her anıda, her hatıra da aradım. Her şey değişiyor, ama bu şehri her hatırladığımda, bir parçam burada kalacak.

Sonuç: Kentin Ne Demek Olduğu

Kayseri’nin sokaklarında adım atarken, geçmişin tüm ağırlığı benden çıkıp gitmiş gibi hissettim. Kentin ne demek olduğunu, her sokakta, her insanla, her yüzle bir kez daha öğrendim. Kent, senin kim olduğunla şekillenir. Bir anı, bir kayıp, bir umut… Kent, her zaman içinde taşır. Ve ne kadar kaybolsan da, her köşe seni hatırlatır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
betexper güncel giriş