Arşiv Kaydı Olan Özel Güvenlik Olur mu?
Kayseri’de bir sabah, çok sıradan gibi görünen bir günün sabahında, hayatımda hiç beklemediğim bir şey oldu. Yine o sabah erkenden kalkıp kahvemi içtikten sonra işe gitmeye hazırlanırken, aklımda tek bir soru dönüp duruyordu: “Arşiv kaydı olan özel güvenlik olur mu?” Bunu ilk defa o kadar yoğun şekilde düşündüm ki, içimde bir şeyler kıpırdamaya başladı. Bu sıradan soru, o an sanki bir kapıyı aralamıştı ve içimi biraz huzursuzluk, biraz da heyecan kapladı.
Hayatın İronisi
Birkaç yıl önce, Kayseri’de bir güvenlik görevlisi olarak işe başlamıştım. O zamanlar işlerim daha karmaşıktı; hayatta nereye gittiğimi bilmiyor gibiydim. Ama bir şey vardı: Güvenlik görevlisi olarak işe girdiğimde, her şeyin çok düzgün olacağına inanıyordum. En azından her şey düzenliydi. Ama bir gün, insanın hayatını değiştiren bir olay yaşadım: Arşiv kaydımın olduğu bilgisini öğrendim. İşle ilgili bazı dosyaların içine girdiğimde, istemediğim bir şekilde geçmişte bir hata yapmış olduğumu fark ettim. O an hayatımda hiç beklemediğim bir şey oldu. Bir an, her şeyin sonlandığını düşündüm. “Arşiv kaydı olan bir özel güvenlik olur mu?” diye düşündüm. Bir hata yüzünden hayatımın tamamı değişebilir miydi?
İçimdeki bu yoğun duygularla iş yerimden çıkıp, biraz hava almak için yürüyüşe çıktım. Kafamda milyonlarca düşünce dönüyordu. İşim, geleceğim, kendim… Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Ama bir şey çok netti: Hata yapmak, geçmişin karanlık köşelerine gizlenmek, bir insana her zaman bir etiket yapıştırabilir miydi? O an geçmişimle yüzleşmek ve onunla barışmak zorunda olduğumu fark ettim. Ama korkum da büyüktü. “Arşiv kaydı olan özel güvenlik olur mu?” sorusu, birdenbire hayatımın en önemli sorusu haline gelmişti.
Geçmişi Kabullenmek
Bir süre sonra, bir karar almam gerektiğini hissettim. İş yerimdeki eski arkadaşım Hakan’a mesaj attım. Hakan da benim gibi zamanında güvenlik sektöründe çalışıyordu, ancak o zamanlar hayatıma giren bir yanlış anlaşılma nedeniyle iletişimimiz kesilmişti. Ona, arşiv kaydımın ortaya çıkmasından sonra ne yapmam gerektiğini sordum. Hakan, bana birkaç gün boyunca cevap vermedi. Ben de içimdeki korkuyla, hayatımı, kariyerimi ve bu soruyu nasıl çözeceğimi düşünüp durdum. Sonunda Hakan’dan bir mesaj geldi. O an bana yazdığı şey, hayatımda aldığım en büyük öğütlerden biriydi: “Geçmişini kabullen, ondan ders al, ama geleceğine bakmayı unutma.” İşte o an, bu kelimelerle içimde bir şeylerin yerine oturduğunu hissettim. Geçmişimi kabul etmek zor, ama ondan ders alıp geleceği şekillendirmek mümkündü.
İçimdeki Savaş
Günler geçtikçe içimdeki savaş daha da büyüdü. Arşiv kaydım yüzünden güvendiğim her şeyin sarsılacağı düşüncesi, beni sürekli endişelendirdi. Ama bir yandan da bir umut vardı. Bu kaydı, sadece bir hata olarak görmektense, kendime bir fırsat olarak değerlendirebileceğimi fark ettim. Belki de hayatımda bir dönüm noktasıydı. Güvenlik sektöründe kalmaya karar verdim, ama sadece geçmişin beni tanımlamasına izin vermeyeceğimi de kendime sıkı sıkı söyledim. Belki bir gün her şey düzelirdi, belki bir gün bu kaydın bana engel olmasına gerek kalmazdı. Ama içimde bir his vardı: Geleceği şekillendirecek olan bendim, geçmiş değil.
Sonunda Ne Oldu?
Bugün, bu yazıyı yazarken, hala o sabahı ve o duygusal mücadeleyi hatırlıyorum. Arşiv kaydım hala var, ama o kaydı kendimi tanımlayan bir şey olarak görmüyorum. Arşiv kaydı olan bir özel güvenlik olur mu sorusunu artık o kadar da takmıyorum. Çünkü hayat her zaman ilerlemeyi gerektiriyor. Geçmişin yüklerinden sıyrılmak, kendi yolunu çizmek için bazen zor kararlar almak gerekebiliyor. O zamanlar, hayatımın en kararsız olduğu anlardan biriydi, ama şimdi o kaydın bir daha ne kadar önemli olduğunu düşünmüyorum. Benim için önemli olan, geleceğe nasıl baktığım ve ona nasıl şekil verdiğimdir.